DİĞER
K24'te Kasım ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"İrfan Yalçın, yoksulluğun, kimsesizliğin ve sevgisizliğin gölgesinde hayatlarını sürdüren roman kahramanlarıyla “küçük insan”ı, 'köşeye sıkıştırılmış' bireyleri anlatır. Onları anlamak için davranışlarının ardında yatan toplumsal koşullara dikkat çekmek ister."
"Jaeggy herkesin kolaylıkla benimseyeceği, el üstünde tutacağı türden bir yazar değil. İtalyancanın en soğuk, insanı tecrit edilmiş, etrafı kapalı metinlerinin yazarıdır Jaeggy. Bir benzeri daha var mıdır? Jaeggy Zürihlidir ama bir dünya şehri sayılan Zürih Türkçeye çevrilen her iki kitabında da pek yer tutmaz. Daha içe kapalı St. Gallen kantonunun paralelinde olan Appenzell’dir onun yazar olarak ilgisini çeken ana mekân."
Güzel Ölümün Öyküsü okura sanki bu köhne dünyayı, sırf ona olan sevgisinden, bir barakaya tıkmış da bir “güzel” öldürmüş hissini doyasıya yaşatan bir roman...
Bir nesne olarak kitap reklamıyla mı, yoksa bir politik ideoloji propagandasıyla mı karşı karşıyayız? Bütün bu yaşadıklarımız feminist mi? Lansmandaki kekler glutensiz ve şekersiz mi?
Yaşanmışlıkları kaydetmek veya yazmak bir “umut hareketidir” diyor Margaret Atwood. Aynı şişelere yerleştirilmiş notları denize bırakmak gibi, tanıkların kayıtlarının herhangi bir yerde biri tarafından okunacağına inanmak gibi...
Kadın bedeninin doğurganlığının kontrol altına alınmasının, neslin devamı için cinsiyet baskısının, ötekileştirmenin, hayali ya da gerçek düşmanlar yaratmanın temelinde cinsel enerjinin ve cinsiyetçiliğin harmanlanarak totaliterleşmeyi genişlettiğini çok iyi bilir ve öykülerinde kullanır Margaret Atwood...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.